Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) “İsrail’in işgal ettiği topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü” duruşmaları 4’üncü gününde devam ediyor.
“Kendi geleceğini tayin hakkı temel bir insan hakkıdır”
Hollanda’nın Lahey kentindeki Barış Sarayı’nda düzenlenen duruşmada Lüksemburg söz aldı.
Lüksemburg Dışişleri Bakanlığı Hukuk Dairesi Başkanı Alain Germeaux yaptığı konuşmada, “Kendi geleceğini tayin hakkı temel bir insan hakkıdır. Yerleşimler, Filistin halkının bir Filistin devleti kurma hakkını büyük ölçüde baltalamaktadır” dedi.
“İnsanların korunması ilkesine de riayet edilmemektedir”
İşgal kurallarının işgalin geçici olmasını ve işgal edilen topraklarda kalıcı değişiklikler yapılmamasını gerektirdiğini ifade eden Germeaux şöyle dedi:
“Durum böyle olmadığı gibi, insanların korunması ilkesine de riayet edilmemektedir. İsrail, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne göre hukuka aykırı bir şekilde nüfusunun bir kısmını işgal altındaki topraklara nakletmiştir. Filistinlilerin mülklerini hukuka aykırı bir şekilde tahrip etmeye ve Filistinlileri şiddete maruz bırakmaya devam etmektedir”
“İsrail’in ‘sömürgeleştirme faaliyetleri’ meşru müdafaa değildir”
Yasadışı yerleşimlerin iki devletli bir çözümün ve “adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın” sağlanmasının önünde büyük bir engel teşkil ettiğini ifade eden Germeaux, “İsrail’in ‘sömürgeleştirme faaliyetleri’ meşru müdafaa kapsamında haklı gösterilemez. Yerleşim faaliyetleri orantılı ya da gerekli tedbirler değildir” dedi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)