Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “(İsias Oteli’ne ilişkin dava) Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır. Diğer deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz.” dedi.
Türkiye Belediyeler Birliği’nde düzenlenen, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Güney Kıbrıs’ta kalan Osmanlı-Türk eserlerinin fotoğraflarının yer aldığı “İzler Silinmeden” sergisi, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın katılımıyla açıldı.
Açılışta konuşan Yılmaz, Kıbrıs Adası’nın coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, farklı etnik ve dini grupları bir arada yaşatmayı başardığını söyledi.
Bu sebeple Ada’nın çok zengin bir tarihi mirasa, renkli toplumsal ve kültürel çeşitliliğe sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, buradaki Türk ve İslam değerlerinin tarih, kültür, edebiyat, arkeoloji ve antropoloji verileri ışığında yaşatılmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Yılmaz, Kıbrıs Adası’nın asli unsuru olan Kıbrıs Türklerinin geçmişine ışık tutan bu sergiyi destekleyen Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliğine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, serginin örnek teşkil ettiğini, benzer başka etkinlikleri, ortak projeleri de beklediklerini ifade ederek, Türk-İslam medeniyetinin bir şehir medeniyeti olduğunu, bu medeniyetin tarih boyunca iz bıraktığı şehirlerde, asırlardır örülen şehircilik tasavvurunun görüleceğini anlattı.
“Katkı vermeye davet ediyorum”
Türk tarihinin ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Adası’nın da bu yaklaşım ve tarihi tecrübenin örnekleriyle dolu olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
“Baf Kalesi, Baf Ulu Camii, Hala Sultan Tekkesi, Larnaka Ebubekir Paşa Su Kemeri, Larnaka Kalesi, Limasol Cankurtaran Kalesi, Limasol Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camii, Lefkoşa Bayraktar Camii ve Silahtar Su Kemerleri gibi nice eserler, Ada’da bulunan kültürel mirasımızın değerli birer parçasını oluşturmaktadır. Bu kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkelerin olduğu kadar uluslararası toplumun da sorumluluğu altındadır. Unutmayalım ki bunlar sadece bizim değil, insanlığın mirasıdır.
Kıbrıs’ın güney tarafında bulunan pek çok Türk-İslam eserinin kaderine terk edildiği ve hak ettiği değeri görmediğini üzüntüyle takip etmekteyiz. Yarım asırdır Kıbrıs Türküne izolasyonu reva gören bir zihniyetin, kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır. Ada’da bulunan kültürel varlıkların yaşatılması konusunda Türk tarafının ayrımcılığa uğraması asla kabul edilemez. Bu vesileyle UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplumu, Kıbrıs Adası’nın tümündeki zengin kültürel mirası yaşatmak için katkı vermeye davet ediyorum.”
Yılmaz, ülkeler arası işbirliği, bilgi paylaşımı ve teknik desteğin kültürel mirasın korunmasını sağlamak için kritik unsurlar olduğunu, bu sürecin kültürel çeşitliliği koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme amacını da kendi içinde taşıdığını vurgulayarak, “Biz Türkiye olarak Kıbrıs Adası’nda somut ve somut olmayan kültürel mirasımızın korunması ve yaşatılması için üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Pek çok başlıkta desteklerimiz olacak”
2024 Yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü için karşılıklı çalışmaların devam ettiğini aktaran Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her yıl olduğu gibi bu yıl da kalkınma projelerinden turizm desteklerine, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa pek çok başlıkta desteklerimiz olacak. Kalkınma sadece ekonomiden ibaret değil. Ekonomik büyüme, gelişme kalkınmanın elbette olmazsa olmazı ama kalkınma kavramı bunu aşan bir kavram. Kalkınma dediğimizde bir taraftan sosyal adalet, sosyal refah, diğer taraftan çevre konuları ve bunları tamamlayan kültürel, sanatsal etkinlikler, gelişmeler, bütün bunlar kalkınmanın birer unsuru. Dolayısıyla İktisadi ve Mali İşbirliği Protokollerimizi çalışırken bu geniş kalkınma perspektifiyle bu dokümanlarımızı oluşturma niyetindeyiz.”
Kültürel alana da bu çerçevede özellikle eğileceklerini ve bu konuda yeni işbirliği imkanlarını hep birlikte ele alacaklarını belirten Yılmaz, sergide emeği geçen araştırmacılara, fotoğraf sanatçılarına ve akademisyenlere özellikle teşekkür etti.
“Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır”
Yılmaz, Adıyaman’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde yıkılan, aralarında KKTC’den sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli’ne ilişkin davaya da değinerek, şunları söyledi:
“Bu konuda biliyorsunuz dava başladı. Çok sayıda tutuklu veya tutuksuz yargılanan sanık söz konusu. Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır. Diğer tüm yine deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz. Bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binden fazla canımıza ve tabii ki Şampiyon Meleklere, Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, sevenlerine, bu vesileyle yine taziyelerimi ifade etmek istiyorum, sabır diliyorum.”
Konuşmaların ardından Tatar, Yılmaz ve beraberindekiler, açılışını gerçekleştirdikleri sergiyi gezdi.