Tren Kazasında Oğlunu Kaybeden Mısra Öz’ün İsyanı! Hakim ‘Şunu Tutuklayın’ Dedi
Çorlu Tren Katliamı’nın 17’nci duruşması bugün görüldü. Avukatların “olası kast” talepleri reddedilirken dava 24 Ocak 2024 tarihine ertelendi. Mahkeme sonrası, oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, isyan etti.
Ertelenen Çorlu tren faciası davası sonrasında açıklama yapan Mısra Öz: Heyet, içeride bana ‘Şunu tutuklayın’ diyerek tutuklayabilme cesaretini gösterdi, güçleri sadece bana yetiyor!
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 yılında meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 300’den fazla kişinin yaralandığı tren faciasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davanın 24 Ocak 2024 tarihine ertelenmesinin ardından mahkeme önünde açıklama yapıldı.
Oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, “Bir kişiyi dahi bugün buradan tutuklu çıkartamadılar ama bir kişiyi dahi tutuklu çıkartamadıklarında 6 yıldır sabrettiğimiz öfkemizi, acımızı, özlemimizi anlamayan heyet, içeride bana ‘Şunu tutuklayın’ diyerek tutuklayabilme cesaretini gösterdi” dedi.
Mısra Öz şu şekilde konuştu:
“Bugüne kadar buraya getirilmelerine bir türlü cesaret edemedikleri Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı olan İsa Apaydın ve Ali İhsan Uygun gibi isimlerin buraya en azından tanık sıfatıyla getirilmelerini, bir kere olsun koltuklarından kaldırılmalarını talep ettik fakat savcı mütalaasını açıkladığında bazı kişiler için tutuklama kararını öngördü ve söyledi. Olası kasttan değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Daha sonrasında da hakim görüşünü şu şekilde açıkladı.
‘Avukatlarınız zaten size hukuki bilgiyi aktaracaktır ancak hiç kimsenin tutuklu olarak yargılanmamasına bir sonraki celseye kadar, karar gününe kadar, bir sonraki celsenin de 24 Ocak 2024’te olacak’.
Biz bugün ne yazık ki olası kastı duyamadık. Ne yazık en azından tanık olarak buraya birilerinin getirilmesine cesareti olmayan hakimleri karşımızda gördük. Şuna bir kez daha şahit olduk ki bir kişiyi dahi bugün buradan tutuklu çıkartamadılar ama bir kişiyi dahi tutuklu çıkartamadıklarında 6 yıldır sabrettiğimiz öfkemizi, acımızı, özlemimizi anlamayan heyet, içeride bana ‘Şunu tutuklayın’ diyerek tutuklayabilme cesaretini gösterdi. Bu kadar kolay ki güçleri sadece bana yetiyor.”